
“Oynadı mı yaşadı mı kimseler bilmez.İnsan başka kadınlardalarda ancak sarhoşken görebildiğini; Garbo'da ayıkken görebiliyor..”
İsveç asıllı Amerikalı sinema oyuncusu,beyazperdenin en gizemli kadını..36 yaşında sessiz bir şekilde sinemayı bırakmıştır...Soğuk,mesafeli duruşunun yanında çok da hüzünlü bir yanı vardır Doğum ve ölüm tarihleri: 18 Eylül 1905- 15 Nisan 1990İsveç’li sessiz sinema döneminin efsanevi oyuncusu Greta Garbo’nun asıl adı Greta Lovisa Gustafsson. 1955 yılında “unutulmaz filmleri” nden dolayı kendisine bir Onur Oscar’ı verildi. Amerikan Film Enstitüsü’nün tüm zamanların en büyük 5 kadın oyuncusundan biri olarak nitelendirdiği Greta Garbo’nun pek çok lakabı vardı: Fyordların Sfenksi, Kuzeyli Su
Perisi, Buzlar Kraliçesi, Tanrısal Kadın, Düşlerin En İyİ
Yoldaşı, Alev Alev Yanan Buz, Şiir, Şafak ve Müzik, Kadın Hamlet, Buz Meşalesi, Günahkar Bakire, Baltık’ın Utangaç Güzeli. …. Guiness Rekorlar Kitabı da onu ‘gelmiş geçmiş en güzel kadın’ olarak nitelemiştir.
Kariyerinin ilk günleri haricinde hiç röportaj vermemiş, imzalı resim imzalamamış, hayran mektuplarına cevap vermemiş ve filmlerin galalarına katılmamış! Büyük Otel filminde söylediği repliği ‘Yalnız kalmak istiyorum” cümlesi onun adeta yaşam felsefi oldu. Yıllar sonra Gabro bu konuda “Yalnız kalmak istiyorum demedim, rahat bırakılmak istiyorum dedim, arada fark var” demiştir.
Kariyerinin ilk günleri haricinde hiç röportaj vermemiş, imzalı resim imzalamamış, hayran mektuplarına cevap vermemiş ve filmlerin galalarına katılmamış! Büyük Otel filminde söylediği repliği ‘Yalnız kalmak istiyorum” cümlesi onun adeta yaşam felsefi oldu. Yıllar sonra Gabro bu konuda “Yalnız kalmak istiyorum demedim, rahat bırakılmak istiyorum dedim, arada fark var” demiştir.
1953’de New York’da yedi odalı bir apartman dairesi aldı, hayatının sonuna kadar orada yaşadı. Arada sırada sokağa çıktığında, tanınmamak için kocaman gözlükler takardı, çok tutumlu bir kadın olduğu ve yatırımlar yaptığı, çok zengin olduğu söyleniyor. Ölmeden önce anılarını yazdığı da söylendi.
Meme kanserinin üstünden gelen Gabro, 15 Nisan 1990 yılında New York ta 84 yaşında, böbrek yetmezliği ve zatüree nedeniyle hayata veda etti, cesedi yakıldı. Külleri İsveç’teki bir mezarlığa gömüldü. Malikanesini yeğenine bırakmıştır Kişi olarak otoriteyi, hiyerarşiyi ve kamuoyunu hiç önemsemedi, hiç evlenmedi, özel hayatıyla ilgili hiç bir sırrı açıklamadı. hiç röportaj yapmadı, hiçbir galaya katılmadı, hiç resim imzalamadı. Film şirketi bile evinin adresini ve telefonunu bilmiyordu.Onur Oscarı aldığı gece dahi ödül törenine katılmadı. Garbo nun kusursuz bir güzelliği yoktur aslında. Mona Lisa gibi; kendisine bakılan her açıda, her pozunda, her fotoğrafında kadını güzel kılan farklı bir sıfata bürünür baştan aşağı. Esrarengiz, tatlı, akıllı, havalı, kendinden emin, masum, seksi, hüzünlü kadın... Kusurlarına rağmen her türlü güzeldir ve kusurlarıyla gerçektir. Hafifliğe olan uzaklığıyla kadının asaletinin simgesidir.
Meme kanserinin üstünden gelen Gabro, 15 Nisan 1990 yılında New York ta 84 yaşında, böbrek yetmezliği ve zatüree nedeniyle hayata veda etti, cesedi yakıldı. Külleri İsveç’teki bir mezarlığa gömüldü. Malikanesini yeğenine bırakmıştır Kişi olarak otoriteyi, hiyerarşiyi ve kamuoyunu hiç önemsemedi, hiç evlenmedi, özel hayatıyla ilgili hiç bir sırrı açıklamadı. hiç röportaj yapmadı, hiçbir galaya katılmadı, hiç resim imzalamadı. Film şirketi bile evinin adresini ve telefonunu bilmiyordu.Onur Oscarı aldığı gece dahi ödül törenine katılmadı. Garbo nun kusursuz bir güzelliği yoktur aslında. Mona Lisa gibi; kendisine bakılan her açıda, her pozunda, her fotoğrafında kadını güzel kılan farklı bir sıfata bürünür baştan aşağı. Esrarengiz, tatlı, akıllı, havalı, kendinden emin, masum, seksi, hüzünlü kadın... Kusurlarına rağmen her türlü güzeldir ve kusurlarıyla gerçektir. Hafifliğe olan uzaklığıyla kadının asaletinin simgesidir.
Greta Garbo Hakkında çok daha fazlasını öğrenmek istiyorsanız http://www.eyme.org/ 'u ziyaret edebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder