
Sinemanın en evrensel tipidir Şarlo, bundan dolayı sinemanın da simgesidir. Şarlo sinemayla birlikte emekledi, büyüdü, olgunlaştı. Sinemanın sanat oluşu kadar, yığınlara ulaşmasında, aydınların ilgisini çekmesinde de en büyük pay Şarlo'nundur. "Sokaktaki küçük adam"ı canlandırarak sinemanın insancıl boyutlara ulaşmasını sağlayan da odur. Chaplin, yarattığı şarlo tipini, sessiz sinema izleyicilerini güldürmek için olduğu kadar insan yaşamını hiçe sayan acımasız ve bunalım dolu toplum düzenini eleştirmek amacıyla da kullandı.
İngiliz sinema oyuncusu ve yönetmeni Charlie Chaplin, 16 Nisan 1889'da İngiltere'nin başkenti Londra'da dünyaya geldi. 25 Aralık 1977'de İsviçre'de öldü. Her ikisi de müzikhol oyuncusu olan annesi Hannah ve babası Charles Chaplin'den, daha küçük yaşta şarkı söyleyip dans etmesini öğrenmişti. İlk kez sekiz yaşındayken, bir klog dansı gösterisi olan Sekiz Lancashire'lı Delikanlı ile sahneye çıktı. Babasının bundan kısa bir süre sonra ölmesi, annesinin de sık sık akıl hastanesine girip çıkması yüzünden Chaplin'in çocukluk yılları, yatılı okul ve yetimhanelerde sıkıntıyla geçti. Bu dönemde bazen geçici sahne işleri buldu, bazen de sokaklarda yaşamak zorunda kaldı.
Slaytı İndirİngiliz sinema oyuncusu ve yönetmeni Charlie Chaplin, 16 Nisan 1889'da İngiltere'nin başkenti Londra'da dünyaya geldi. 25 Aralık 1977'de İsviçre'de öldü. Her ikisi de müzikhol oyuncusu olan annesi Hannah ve babası Charles Chaplin'den, daha küçük yaşta şarkı söyleyip dans etmesini öğrenmişti. İlk kez sekiz yaşındayken, bir klog dansı gösterisi olan Sekiz Lancashire'lı Delikanlı ile sahneye çıktı. Babasının bundan kısa bir süre sonra ölmesi, annesinin de sık sık akıl hastanesine girip çıkması yüzünden Chaplin'in çocukluk yılları, yatılı okul ve yetimhanelerde sıkıntıyla geçti. Bu dönemde bazen geçici sahne işleri buldu, bazen de sokaklarda yaşamak zorunda kaldı.
On yedi yaşındayken, üvey ağabeyi Sydney kendi çalıştığı ve çeşitli danslar, oyunlar, komedi programları sunan bir Karno topluluğunda ona iş buldu. 1913'e değin Karno'yla çalışarak sayısız müzikhol skecinde oynayan Chaplini, o yıl filmlerde rol almak üzere, bir yapımcı olan Mack Sennett, Karno turnesi sırasında New York'tayken fark etmişti. Chaplin Aralık 1913'te 150 dolar haftalıkla sinema yaşamına adım attı ve bir daha da sahneye dönmedi. Şarlo adı, 1915'te fransız sinemasının ilk günlerinde, yapımcı Jacques Haik tarafından ortaya atılmıştır. bu tip, chaplin'in bir ingiliz soylusunu canlandırdığı ilk filmi ekmek davası'nda yoktur ancak ikinci filminde [venedik'te çocuk otomobil yarışlarında ]ortaya çıkmıştır. Şarlo, çok az konuşabilen, her türlü cambazlığa yatkın, ama en yüce insani duyguları da ortaya koyabilen bir çeşit kukladır. özelliklerini meydana getiren melon şapkası, bambu sopası, bol ve yamalı pantolonu, dar ceketi, yamalı pabuçları ve kısa bıyıklarıyla büyük üne kavuşan şarlo tipi aynı zamanda iyilikseverliği, kurnazlığı, duygusallığı ve kadere boyun eğen insanı temsil eder. Chaplin, “Altına Hücum“filmini hazırlarken, batıya göç edenlere ilişkin bir kitap okumuştur.Göçenlerden bir bölümü California ya giderken yollarını kaybedip Sierra Nevada dağlarında karlarda kalmışlardır. 160 kişiden ancak on sekizi hayatta kalmış, ötekiler soğuktan, açlıktan ölmüştür. kimileri ölüleri yemiş, kimileri de çarıklarını kızartmıştır. işte bu trajediden Chaplin sinema tarihinin en komik sahnelerinden birini çıkarmıştır: Şarlo açlıktan kurtulmak için ayakkabısının tekini suda kaynatır, oturup onu yer, çivilerini kemik sıyırır gibi sıyırır, bağcıkları da makarna niyetine yer.yapımı 14 ay kadar süren bu film bütün dünyada gerçekten de çok beğenildi. Filmin maliyeti kesin olarak bilinmiyor, rakamlar 300 binle bir milyon dolar arasında değişiyor. Yalnız gelirini biliyoruz: Film yalnız Amerika da iki buçuk milyon, toplam olarak da beş milyon dolar getirdi. Çocukluğu ve ilk gençliği yoksulluk içinde geçen Chaplin için büyük bir başarıydı bu. City Lights-Şehir Işıkları İyi yürekli bir sokak serserisi, kör bir çiçek satıcısına aşık olur. Kıza kendisini zengin bir adam olarak tanıtır. Sonradan hayatını kurtardığı bir milyonerin ona arkadaşça davranıp sözler vermesinden cesaretlenir. Adamın kapısını aşındırıp, sevdiği kızın gözlerinin görmesi için gerekli ameliyat parasını ödünç alabileceğini sanır. Oysa varlıklı insanlar abartılı bir kibarlık içerisinde, ikiyüzlü bir yaşam sürmeye alışkındırlar. Çoğu eleştirmene göre Charlie Chaplin'in başyapıtı. Sesli sinemanın yeni yayılmaya başladığı bir dönemde, bu devrimi reddederek yine sessiz çektiği filminde, neredeyse tüm becerilerini konuşturuyor Chaplin... Charlie Chaplin Amerikan yapımı sessiz filmlerde canlandırdığı acınacak halde, ama aynı zamanda komik küçük serseri (Şarlo/Charlot) karakteriyle dünya çapında ün kazandı. 1914'te oynadığı ilk filmini izleyen iki yıl içinde ABD'nin en tanınmış kişilerinden biri olmuş, 1920'lerin başlarına gelindiğinde filmlerinin sağladığı gelirlerin yüksekliği karşısında hiçbir film şirketi istediği ücreti ödeyemez hale gelmiş, o da ancak yapımcılığını kendisinin üstlendiği filmlerde rol almıştır. 1920'lerin sonlarında sesli sinemaya geçilmesinden sonra yalnızca birkaç filmde görünmekle yetinmesine karşın, ilk dönem filmlerinin sinema klasikleri olarak değerlendirilmesi ve yeni izleyici kitlelerince de ilgi görmesi nedeniyle ününü hemen hiç yitirmemiştir. 1940 yılında “The Great Dictator" (Büyük Diktatör) filmiyle Hitler i ve Naziliği alaya aldı. ...Zalimler de böyle sözler vererek iktidara geldiler. Ama yalan söylediler! Sözlerini tutmuyorlar. Hiçbir zaman da tutmayacaklar! Diktatörler kendilerini kurtarır ama halkı köle gibi kullanır. Artık dünyanın özgürlüğü için savaşalım, hırstan, nefretten ve hoşgörüsüzlükten kendimizi arındıralım. Sağduyulu bir dünya için savaşalım, bilimin ve gelişmenin bizleri mutluluğa götüreceği bir dünya için savaşalım. Askerler, demokrasi adına birleşelim!-Charlie Chaplin (Büyük Diktatör filmindeki konuşma'dan alıntıdır) Kendisinden bir hayli genç olan kadınlarla yaptığı dört ayrı evlilik, bir dönem kendisine açılan babalık davası sorunu ve Altına Hücum adlı filmindeki bazı sahnelerin komünizm propagandası olarak yorumlanması gibi olaylar bu kampanyayı sözde bir başarıya ulaştırdı ve Chaplin'in Amerika Birleşik Devletleri'ne girmesi yasaklandı. Bunun üzerine karısı ve çocuklarıyla İsviçre'ye yerleşmiş ve ölünceye kadar da orada kalmıştır. Ancak 1972 yılında Oskar Özel Ödülü'nü alması için Amerika Birleşik Devletleri'ne çağırılmıştır. Takip eden yılda City Lights adlı filme bir kez daha Oscar ödülünü kazanmıştır. 1975 yılında 86 yaşında iken İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth tarafından şövalye unvanına layık görülmüştür.
Çok daha fazlası için www.eyme.org
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder